Ankara Tekrarlayan Düşük Tedavisi

    Tekrarlayan düşük, aynı eşten olan 3 veya daha fazla ardışık gebeliğin, 13. haftadan önce kendiliğinden sonlanmasına verilen addır. Tekrarlayan düşük; tekrarlayan gebelik kaybı, tıbbi literatürdeki ismiyle “Habituel abortus” olarak adlandırılır. Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin en önemli sorunlarından biri düşük tehlikesidir. Gelişen teknolojiye rağmen bu konudaki tedavilerin sınırlı olması, konunun önemini vurgulamaktadır. Düşük doğumlar, istenmeyen ve aileleri yıpratan zor bir süreçtir. 100 kadından 1’inde tekrarlayan düşük sorunu görülmektedir. Tekrarlayan düşüklerin sebebi olarak anatomik yapı, genetik unsurlar, hormonal durumlar, mikroplar ve çevresel etkenler gösterilmiştir. Ayrıca bağışıklık sistemi ve pıhtılaşma sistemindeki kusurların da tekrarlayan düşüklere sebep olabileceği düşünülmektedir.

    Yazımızın devamında tekrarlayan düşük ile ilgili detaylı bilgi bulabilirsiniz. Tekrarlayan düşük tanı ve tedavisi için kliniğimizle iletişime geçebilir; BB Clinic doktorlarımız Doç. Dr. Bora COŞKUN ve Doç. Dr. Buğra COŞKUN’dan randevu alabilirsiniz.

    Tekrarlayan Düşük Nedir?

    Düşük doğum, anne karnındaki bebeğin henüz anne karnı dışında yaşayabilecek olgunluğa erişemeden rahmin dışına atılması durumuna verilen isimdir. Düşük durumunda, anne karnındaki fetüs, birçok farklı nedenle gelişimini tamamlayamadığı için gebelik süreci sonlanır. Bu durum, arka arkaya olan 3 ya da daha fazla gebelikte 13. haftadan önce gerçekleşirse buna tekrarlayan düşük denilmektedir. Doğal yollarla ve tüp bebek tedavisi sonucunda oluşan gebeliklerdeki düşük durumları bu tanımın içine girmektedir, fakat dış gebelik yahut üzüm gebelik olarak da adlandırılan mol gebelik bu tanımın içerisinde sayılmamaktadır.

    5.haftadan erken kayıplara pre-embryonik kayıp, 5.-10. haftalar arası embryonik kayıp, 10. haftadan büyük kayıplara ise fetal kayıp adı verilir.

    Gebeliklerin yaklaşık % 15’i düşükle sonuçlanmaktadır. Bu düşüklerin %1’i ise tekrarlayan düşük olarak karşımıza çıkmaktadır.

    Annenin yaşının fazla olması gebeliğin düşük ile sonlanma olasılığını ne yazık ki yükseltmektedir. Annede tanısı konulan bazı hastalıkların olması da tekrarlayan düşüğe sebebiyet vermektedir. Tiroid hastalıkları, diyabet, enfeksiyonlar, bazı ilaçlar, bazı kimyasallara maruz kalmak da düşüğe neden olabilir.

    Düşük Belirtileri Nelerdir?

    En sık karşılaşılan düşük belirtisi, vajinal kanama olarak bilinir. Kanama ile birlikte karında şiddetli ağrı da görülmesi muhtemeldir. Ayrıca;

    • Mide bulantısı ve kusma,
    • Ateş,
    • Kramp,
    • Halsizlik,
    • Sırt ağrısı gibi belirtiler de açığa çıkabilir.

    Tekrarlayan Düşük Neden Olur?

    Halk arasında hurafe olarak dolaşan fizikî egzersizler yapmak, seyahat etmek ve cinsel ilişkiye girmek gibi durumlar düşüğe sebep olmazlar. Aksine ciddi bir risk olmadığı sürece hareket, gebelik boyunca önerilen bir aktivitedir. Tekrarlayan düşüklerin yaklaşık yarısında yapılan tetkiklerde belli bir sebep bulunamamıştır. Fetüste istenenden çok sayıda kromozom bulunması bu durumun en sık karşılaşılan sebebidir. Genetik bozukluk olan gebeliklerin 100’ünden 60’ı düşükle sonuçlanmaktadır. Bu durum tesadüfen gerçekleşebildiği gibi, annenin yaşının ilerlemesi ile bu durumun görülme sıklığı artmaktadır. Saptanabilen sebepler ise şöyle sıralanabilir:

    • Genetik faktörler,
    • Annedeki diğer genetik hastalıklar (Şeker hastalığı (diyabet), tiroid hastalığı, kan pıhtılaşması sorunları veya hormon problemleri),
    • Rahimde ortaya çıkan problemler (Bu sorunlar sonohisterografi, histeroskopi ve histerosalpingografi gibi yöntemlerle öğrenilebilir.),
    • Enfeksiyonlar (Virüs ve bakterilerin neden olduğu enfeksiyonların düşüğe sebebiyet verebileceği düşünülmektedir. Fakat virüs ve bakterilerin bir kez düşüğe neden olduğu bilindiği halde tekrarlayan düşük sebebi olup olmadıkları tam kanıtlanamamıştır.),
    • Otoimmün hastalıklar (Bağışıklık sistemi hastalıkları),
    • Korpus luteum yetmezliği (Adet düzensizliği çeşidi),
    • Çevresel ve diğer faktörler,
    • Trombofililer (kanda pıhtılaşma eğiliminin artması)’dir.

    Diyabet hastalığı kontrol altında tutulduğu sürece kişide düşük riski yaratmaz. Anne adayının kan şekeri seviyesi düzenli aralıklarla ölçülüp kontrol altında tutulduğu sürece diyabet hastalığının düşüğe neden olması engellenebilir.

    Tiroid hastalığı varlığında da anne adayının düşük yapabileceği söylenmektedir, fakat buna dair bilimsel kanıtlar yeterli değildir. Bundan dolayı tekrarlayan bazı düşük vakalarında tiroid hormonu seviyelerinin kontrol edilmesine ihtiyaç duyulmaz.

    Tekrarlayan Düşük Testleri

    • İlk olarak düşük hikâyeniz, adet düzeniniz ve geçmiş gebeliklerinizle ilgili bilgiler alınarak araştırmalara başlanmalıdır.
    • Ultrason yardımı ile rahim ve üreme organları ayrıntılı bir şekilde incelenmelidir.
    • Kan testleri yapılmalıdır. Bu testlerin amacı; bağışıklık sisteminin, kan pıhtılaşma sisteminin ve hormon seviyelerinin ölçülmesidir. Ayrıca tiroid ya da diyabet gibi bazı hastalıkları da kontrol etmek için çeşitli tetkikler yapılmalıdır.
    • Rahminizi kontrol etmek için HSG denilen görüntüleme testi uzman hekiminizce gerekli görülürse yapılabilir. Ayrıca rahim içine vajinadan kamerayla bakılması işlemi olan histeroskopi de gerekli görülürse doktorunuz tarafından uygulanabilir.
    • Size ve eşinize belirli genetik testler yapılabilir.

    Tekrarlayan Düşük Tedavisi

    Hastanın tedavi yöntemi kararlaştırılırken dikkate alınması gereken temel etkenler anne adayının yaşı, daha önce kaç kez düşük yaptığı ve doğum ile sonuçlanan hamileliğinin olup olmamasıdır.

    Tekrarlayan düşük vakalarında iki yol izlenebilir. Birinci yol üç gebelik kaybı yaşayan anne adayını yeniden gebe kalmaya teşvik etmektir. İkinci yol ise hastanın tüp bebek uygulamasına alınmasıdır. PGD yöntemi ile embriyoların genetiği incelenebilir ve yalnızca sağlıklı embriyolar rahim içerisine transfer edilebilir. Fakat bu yolda tartışmaya açık belli sorunlar vardır. Bunlar; normal gebe kalabilen bir hastanın tüp bebek tedavisi gibi zaman zaman yıpratıcı olabilen bir sürece yönlendirilmesi, gebeliğin %100 garanti olmaması, gebeliğin yine düşükle sonuçlanma ihtimalinin olması ve işlemin ekonomik olarak külfetli olması olarak sıralanabilir. Bu risklere rağmen yapılan araştırmalarda tekrarlayan düşük problemi olan anne adaylarına PGD uygulandığında genellikle gebeliğin sağlıklı bir şekilde ilerleyebildiği gözlenmiştir.

    Tekrarlayan Düşük Tedavisi Fiyatı Ankara

    Tekrarlayan düşüğün sebebinin araştırılması ve ortadan kaldırılması gerekmektedir. Bundan dolayı hastadan hastaya tedavi süreci farklılık göstermektedir. Tekrarlayan düşük tedavisi fiyatı Ankara için kadın hastalıkları ve doğum uzmanına danışmak gerekmektedir. Tekrarlayan düşük tanı ve tedavisi için kliniğimizle iletişime geçebilir; BB Clinic doktorlarımız Doç. Dr. Bora COŞKUN ve Doç. Dr. Buğra COŞKUN’dan randevu alabilirsiniz.

    Randevu
    Yol Tarifi